14 Temmuz 2015 Salı

Masum Koza - Kitap Yorumu









        Bu sefer zehirlerin yavaş yavaş aşka ve huzura dönüşmesinin hikayesi ile geldim. Bu dönüşüm bir Masum Kozada gerçekleşiyor. 

         Açıkcası bu kitabı alalı birkaç ay oluyor. Güvendiğim kişiler tarafından çok tavsiye edildiği için almıştım ama kitabın arka kapağındaki ve iç kısımlarındaki alıntılarında çoğunlukla intikam ve nefret sözcükleri geçtiği için bir türlü okuyasım gelmemişti. Hatta kitaba başlayıp başlayıp ilk iki bölümde bırakıp durmuştum. Sonunda bir yolculuk sırasında girdim Poyrazla Hayalin dünyasına. Sonrasında ise o dünyadan çıkmak o kadar zor oldu ki. 

        Poyraz; anne kokusu bilmeyen, annesini daha doğarken kaybetmiş bir yaralı Fırtına. Onu iki kişilik seven babası ve annesi öldükten sonra kendisini kendi çocuğu gibi büyüten ailesinin hizmetlisi Zehra Hatun sayesinde kimsesizliği tatmamış olsada annesizliğini hiçbir şekilde aşamamış, yüreğindeki boşluğu dolduramamış biri.


        Hayal ise; ahh hayall… Dilimin dönmediği, dönemediği biri. Benim gözümde savaşçı kostümü giyen küçük bir çocuk o. Bedeninin kullanılmışlığını başka erkeklerin kalbini kullanarak dindirmeye çalışan fakat her çabasında dahada dibe batan bir ruhun rahibi.
Erkeklerden intikamını almak ve sonsuz huzura kavuşmak için son hedefini bulduğunu düşünüyor.  Eh bir kısmı da doğru çıkıyor çünkü poyraz ona gökyüzünü ve renklerini sunuyor. Hayalin geçmişte yaşadıkları sürekli ikisinin arasına girse de en son galip gelen aşk oluyor.

          Bu kitap her ne kadar Poyraz ve Hayalin hikayesi olsa da onların aşklarını sağlamlaştıran ruhlarını kurtaran birde aile üyeleri var. Efsun, Devran,  Aziz Baba, Zehra Hatun, Zeliha, Demet ve Aslan; her biri birbirinden deli ve yürekli bu insanları tek tek tanıtmayacağım. Çünkü hem heyecan kaçmasın istiyorum. Hemde özellikle devran ve efsuna girersem çıkamam. Onların hikayesini de sabırsızlıkla ellerime almayı bekliyorum.


           Kitabı okuyunca korktuğum gibi yoğun ve boğucu intikam yoğunluğunun olmadığını, aşkla kardeşlikle ve acılarla yoğrulduğunu gördüm ve bu çok hoşuma gitti. Beni rahatsız eden sadece tek şey kitabın içinde bazı yerlerde göze batan yazım yanlışları oldu. Bunlarda cümle akışında aksamalara sebep oluyordu. (yanlış isimlerin yazılması gibi). Bu tarz hatalar keşke düzeltilseydi ama olan olmuş artık. 
           
           Sizlere şimdiden iyi okumalar ve iyi bayramlar :)

Kitaba puanım: 7/10

0 yorum:

Yorum Gönder